MERSİN İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
  • Neredeyim :

Mut

İLÇENİN TARİHİ

Mut İlçesi, Yontma Taş ve Cilalı Taş Devri izlerini taşımakla birlikte İlçenin kuruluşunun Hititlere dayandığı ve o zamanki adının Yenika veya Yenikande olduğu ve ismin "Yenişehir" anlamına geldiği söylenir.İlçenin Romalılar dönemindeki ismi CLAUDO POLİS olduğu, Mut Kalesinin batı kısmındaki kitabeden anlaşılmaktadır.
M.Ö 334 yılında Büyük İskender tarafından Makedonya topraklarına katılan ve Büyük İskender'in komutanlarından MUT'S veya MUT'YOS isimli bir komutanın yaşadığı ve İlçenin bugünkü isminin komutanın adından geldiği sanılmaktadır.
Abbasi Halifelerinden Harun Reşit zamanında (786-809) tarihleri arasında Mut Müslümanların eline geçer.11.y.y da Selçuklu Oğullarının bir boyu olan Yörük Beyleri, Mut ve yöresinin yönetimini ellerine geçirmiştir.Selçuklulardan sonra Karamanoğulları'nın eline geçen yöre 1466 yılında Fatih Sultan Mehmet'in vezirlerinden İshak paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. İshak paşa Mut Kalesini onarmıştır.1. Dünya Savaşı sonunda İtalyanların işgal bölgesine düşen Mut fiilen işgal edilmemiş, işgal edilen komşu İlçelerinin yardımına koşarak Kurtuluş Savaşına girilen katkılarından dolayı Ulu Önder Atatürk'ten tebrik telgrafı almıştır.

COĞRAFİ DURUM
Mut İlçesi Toros dağları eteklerinde, Göksu Nehri kıyılarında kurulmuştur. Doğusunda Silifke, Kuzeyinde Karaman ve Güneyinde Gülnar topraklarıyla çevrili Mersin-Karaman Devlet karayolu (D-715) üzerinde ve 250-300 rakımda yerleşimi bulunmaktadır.
İlçenin toplam alanı 2860 km2.dir. Akdeniz iklimi ile karasal iklimin karakteristik özelliğini taşıyan İlçede, yazları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağışlı geçer m2' ye düşen yıllık yağış miktarı 412 kg.dır. Kozlar ve Sertavul yaylaları ile Çınaraltı ve Karaekşi Milli Parkları mevcuttur.

MUT KALESİ
Şehrin içindeki kalenin inşa tarihi bilinmemektedir. Bugünkü hali Karamanoğulları devri karakterini gösterir. Dikdörtgen şeklindeki kalenin dört burcu ve içinde iç kale diye adlandırılan bir kulesi vardır.

ALAHAN MANASTIRI
Evliya Çelebi'nin "Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor" diye anlattığı Alahan Manastırı, Mersin-Karaman karayolu üzerinde, Mut'un 20 km kuzeyinde Geçimli Mahallesi civarındadır. 1300 m yükseklikte ve Göksu Vadisine bakan dik bir yamaca oturtulmuştur.

Hıristiyanlığın Kapadokya ve Likonya (Konya)' da yayılması sırasında bu yeni dini kabul edenlerin takibe uğraması, inanmayanlar tarafından öldürülme korkusu, Hz. İsa'ya inananları dağlık bölgelerdeki mağara kaya oyuklarında ibadete zorlamıştır. St. Paul ve yine Tarsus'ta yaşamış Hıristiyan öncülerinden Barnabas ile birlikte Hıristiyanlığı yaymak için Konya-Kapadokya ve Antalya-Antakya'ya kadar maceralı yolculuklar yapmıştır.

İşte bu iki Hıristiyan Aziz'in gezileri sırasında konakladıkları her yerde anılarına mabetler yapılmıştır. Alahan Manastırı bunlardan biridir.

440-442 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen Alahan Manastır Külliyesi, Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları ve çevredeki mezarlardan oluşmaktadır. Kilise binaları, Ayasofya Müzesi ile ortak mimari özellikleri taşımaktadır. Süslemesinde usta bir taş oymacılığı görülür. İlk kilise korint başlıkla iki dizi sütunla üç nefe ayrılmıştır. Narteksten ana mekana geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri kabartmalarla süslüdür. St. Paul, St. Pierre figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail'in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazılarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motifleri zengin bir şekilde tasvir edilmiştir.

Kiliselerin doğusundaki geniş avlunun güneyinde dinsel törenlerin yapıldığı dehliz, 11 m. uzunluğunda kemerli ve sütunlu bir galeri şeklindedir. Galerinin ortasında kalabalık kabartma süsleme ile her yanı işli büyük bir niş bulunmaktadır. Galeride apsisli vaftizhane ve karşısında Alahan Manastırının en görkemli yapısı olan mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarların kuzey duvarı kayaya yontulmuş, üst örtüsü yoktur. Ana nefin ortası ilginçtir. Burası paye ve sütunlara oturan dört kemerle örtülü kare planlı bir kule biçimindedir. Kuli yukarıda sekizgene dönüştürülmüştür. Kapı çerçevesi süslüdür.

MAVGA KALESİ
Kozlar Yaylası yakınında Mut' tan 16 km. uzaklıkta olup, sağlam kalan bir burcundaki kitabeye göre Alaattin Keykubat'ın emri üzerine 1230 yıllarında yapılmıştır. Sarp ve dik kayalar üzerine yapıldığından görünüşü ürperti vermektedir. Yüksekliği 150 m. dir. Kale içindeki odalar, ağırlar, yemeklikler, sulama tekneleri ve içi Horasan harcı ile sıvanmış su sarnıçları kayalara oyularak oluşturulmuş olup büyük emek harcanmıştır.

DAĞPAZARI KİLİSESİ (CORAPİSSUS):
Mut İlçesinin 35 km kuzey batısındadır Antik ismi Corapissus olan kentin antik yol üzerinde oluşu eski kente ayrı bir önem verildiğini göstermektedir. Antik kentte hayat ağacının kollarına asılmış çok sayıda hayvan ve geometri desenlerle bezenmiş taban mozaiği göze çarpar. 15x5.50 m. ölçülerinde olan taban mozaiğinin hangi yapının taban döşemesi olduğu bilinmemektedir. Antik kentte mozaiğin yanında 3 adet heroon tipi mezar oldukça yıpranmıştır. Bizans dönemine ait kilisenin ise apsisi ve bazı duvarları ayakta kalabilmiştir Köyün güneyindeki vadide ise kaya mezarlarının bulunduğu necropol sahası bulunmaktadır. Köylüler tarafından soğuk hava deposu olarak kullanılan sarnıçlar vardır.

BALABOLU HAREBELERİ (ADRASOS)
Mut'un batısında bulunan 40 km. uzaklıktaki Yalnızcabağ Mahallesi yakınındaki Değirmenlik yaylasındadır. Büyük bir antik yerleşim alanı olduğu görülmektedir. Çok sayıda lahit ve duvar kalıntıları vardır.

LAAL PAŞA CAMİİ
Karamanoğulları İbrahim Bey'in emirleri ile Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. (1356-1390) Kare planlı ve orta kubbeli olan cami düzgün kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kitabesine göre iki defa onarım gören caminin bahçesinde 2 adet türbe bulunmaktadır. Kümbetlerin birinde 3 adet, diğerinde ise 4 adet mezar bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahat-namesi'ne göre Laal Paşa bu kümbetlerin birisinde yatmaktadır.

KÜMBETLER
Lalaağa Camisinin doğusunda iki türbe vardır. Üzeri konik çatı ile örtülü olduğundan bunlara kümbet demek daha doğru olur. Muntazam kesilmiş küfeki taşları ile yapılmış kümbetlerin birinde üç, diğerinde dört mezar vardır. Bunlardan biri Karamanoğullarından Musa Bey'e (Lalaağa)' ya aittir.

SARTAVUL HANLARI
Karaman karayolunun Toros dağlarını aştığı en yüksek nokta olan Sartavulbeli'nin Mut tarafındadır. Mut' a 38 km. uzaklıktadır.
Yolcuların sıkıntılarını ve ölümle sonuçlanan kazaları önlemek için Sartavul Beli'nin Mut ve Karaman tarafında 5' er km. arayla Tonoz örtülü birer han yapılmıştır.
Halen; köylüler arasında kış günleri gidiş-gelişlerde ve herhangi bir arızaya uğrayan otobüs yolcuları bu hanlarda bulunmaktadır.

KARACAOĞLAN VE HEYKELİ
Çınaraltı Parkında Belediyenin girişimi ile Mut' lu Heykeltıraş Hüseyin Gezer tarafından ücretsiz yapılan Pleglas heykel, Mut şenlikleri sırasında 8 Haziran 1973 günü yapılan törenle açılmıştır.

Büyük bir halk şairi olan Karacaoğlan'ın hayatı üzerine yapılan araştırmalarda kesin bir bilgi yoktur. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden onun 1606 da doğmuş 1670 yılında ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Her ne kadar doğduğu yer bilinmiyorsa da öldüğü ve mezarının bulunduğu yer bellidir. Kendisinin Güney Anadolu'da yaşayan Türkmen aşiretinden olduğu daha doğrusu Mersin'li olduğu muhakkaktır. Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla kendisi pek çok yer gezmiş,aşkı ve tabiat sevgisini yaşadığı hayatı, çağının konuşma dili ile öz Türkçe olarak işlemiş ve anlatmış bir halk şairidir.

DAĞ CAMİİ
Dağ Camii, Mut'un 2 km güneybatısındadır. Selçuklular dönemine ait olduğu (11. yy. sonları) sanılmaktadır. Çevredeki devşirme taşlarla yapılmıştır.

ALAODA (MAĞARASI)
Mut-Karaman yolu üzerindeki Geçimli (Malya) Mahallesindedir. Mağaranın tabanı mozaik döşemedir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1955 yılında Prof. Michael Gouche tarafından yapılan araştırmada burada bulduğu yazı da okunamamıştır. için olduğu bozuk devamı yazının rastlanmış ibaresine sevilmiş...? tarafından tanrımız annesi Hirstos Hanım Bereketli Karamanoğulları İbrahim Bey'in emirleri ile Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. (1356-1390) Kare planlı ve orta kubbeli olan cami düzgün kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kitabesine göre iki defa onarım gören caminin bahçesinde 2 adet türbe bulunmaktadır. Kümbetlerin birinde 3 adet, diğerinde ise 4 adet mezar bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahat-namesi'ne göre Laal Paşa bu kümbetlerin birisinde yatmaktadır.


SÖĞÜTÖZÜ KÖPRÜSÜ
Roma dönemine ait olduğu bilinmektedir. Elde köprüyle ilgili başkaca bilgi bulunmamaktadır.

SİNOBİÇ KALINTILARI
Mut İlçesinin 3 km kuzeyinde bulunan Yeşilyurt Mahallesi sınırları içeresin de bulunan Sinobiç kalıntıları özellikle Ardıçtepe mevkiindedir. Roma dönemine ait çok miktarda lahit ve tepede 2 adet su sarnıcı ile duvar kalıntıları mevcuttur. Bazı kaynaklarda adı Polisandos olarak geçen Sinobiç'in antik ismi kesin olarak belli değildir

KIZIL MİNARE 
Rengi nedeniyle bu adı almıştır. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Karamanoğulları döneminde yapıldığı sanılmaktadır.

NURE SOFİ TARBESİ
1228 yılında Selçuk Sultanı 1. Alaiddin Keykubat tarafından Ermenek Kalesi civarına yerleştirilen Karamanoğlu Beyliğinin ilk tarihi şahsiyeti Nure Sofi'dir. Karaman adını verdiği oğluna beyliği devretmesinden sonra ömrünü Mut'ta geçirmiş ve ölümü üzerine Sinanlı nahiyesi Değirmenlik Yaylası (Yalnızcabağ Mahallesi) 'ne gömülmüştür.

YERKÖPRÜ ŞELALESİ 
İlçe merkezine 35 km uzaklıktaki bu doğa harikası, Göksu nehrini besleyen Ermenek çayının uzun yıllar boyu süren topraktaki aşındırma etkisi sonucu derin bir vadi meydana gelmiştir. Doğal su tünelinin uzunluğu 250 metredir. Yerköprü 'de göreceğiniz doğal tünel ve şelale size unutulmaz bir gün geçirtecektir.

KARAEKŞİ 
Karaekşi ilçeye bağlı 3 km uzaklıkta orman içi dinlenme yeridir, içinde alabalık üretme çiftliği de bulunan Karaekşi, doğal güzellikleriyle dikkat çeken ve Orman Bakanlığı'nca Milli Park ilan edilen bir dinlenme yeridir.

KIRKPINAR
Etrafındaki köylere içme ve sulama suyu da sağlayan Kırkpınar'ın adı buradaki kaynak sularından gelmektedir. Pek fazla bilinmeyen Kırkpınar, burayı ziyaret edenler için güzel anılar bırakacaktır.