İl Müdürü Emre Duru'nun Turizm Haftası Mesajı
İl Müdürü Emre Duru'nun Turizm Haftası Mesajı
Çok okuyanın çok şey bildiği bir gerçek olsa da çağımız insanı, bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir zamanda, gezmeyle perçinlenmemiş bir öğrenmeyi kabullenmekten çok uzakta artık. Gezginlerin izlenimlerinden süzdükleri fotoğraflara sosyal medyadan ulaşmak ya da televizyonun ayaklarımıza getirdiği dünyanın çeşitli yerlerine beyaz camın ardından bakmak, yetmiyor bize. O yerleri bizzat görmek, kendi izlenimlerimizi edinmek istiyoruz. Ulaşım ve konaklama sektörlerinin, bütçemize göre birçok farklı seçeneği sunacak düzeyde çeşitlenmesi de bizi bulunduğumuz yerden ayrılmaya teşvik ediyor. Önce yaşadığımız şehri, sonra vatandaşı olduğumuz ülkeyi ve en nihayetinde içinde yaşadığımız dünyayı keşfe çıkmak istiyoruz. Tüm bu istek ve niyetler sonucunda da turizmin bir ferdi oluyoruz. Hepimizin sağlığı için evlerimizde kaldığımız bu süreçte bile, sanal müze gezilerine çıkıyor, sanal şehir turları yapıyor, turistik keşiflerimize devam edebiliyoruz. Öyle ya, görülecek bunca güzel yer, deneyimlenecek bunca seçenek varken neden biz de kaşif olmayalım ki?
Artan ilginin bir sonucu olarak çağımızın gelişme gösteren en önemli hizmet sektörlerinden biridir, turizm sektörü. Doğal, tarihi ve kültürel yönden önemli potansiyele sahip yerlerde, turizmin gelişmesiyle birlikte çevre ve kültürel yapı da değişim ağına katılmış, turistlerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere pek çok alt yapı düzenlemesi yapılmıştır. Turizmin yarattığı ekonomik, sosyal, kültürel ve politik etkiler, sadece bölgesel olmakla kalmamış, turizm, özellikle uluslararası ekonomik ve politik ilişkilerde oynadığı rolle hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde önemi günden güne artan bir sektör haline gelmiştir.
Doğal, arkeolojik ve tarihi alanların korunması, çevre kalitesinin iyileştirilmesi, çevrenin değerinin artırılması, altyapı olanaklarının geliştirilmesi ile sosyo-ekonomik açıdan kültürel mirasın korunması, karşılıklı kültürel değişim gibi olumlu etkilerinin yanında uluslararası ölçekte yarattığı olanaklarla dünyada yaklaşık 300 milyon insanı istihdam eden turizm sektörü, bulunduğu yöre insanına da ekonomik bir kaynak sağlamaktadır. Ancak bu kaynağın sürdürülebilirliği, yerel halkın ve turizme katılan insanların turizme bakış açılarının geliştirilmesi ile mümkündür.
Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Kış Turizmi, Su Altı ve Su Üstü Turizmi, Ekoturizm, Endemik Bitki Turizmi, Mağara Turizmi, Kongre Turizmi, Dağ ve Yayla Turizmi, Tatil Turizmi gibi birçok alanda varlık gösteren güzel şehrimiz Mersin; 321 km’lik sahili, yılın yaklaşık 300 gününde güneşi gösteren iklimi, 684 adet sit alanı, müzelerinde bulunan 103.080 adet kayıtlı arkeolojik eseri, 1392 adet taşınmaz kültür varlığı, 12 adet mavi bayraklı tesisi, kuş cenneti olarak da bilinen özel çevre koruma alanı içindeki Silifke Göksu Deltası, yüzlerce çeşit endemik bitkileri, yaylaları, sedir ormanları, yamaç paraşütü alanları, rafting ve trekking parkurları ile ulusal ve uluslararası platformlarda bir marka haline gelmeye fazlasıyla layıktır. Bunun farkındalığı ile ilimizin potansiyeli dahilinde bulunan turizm çeşitliliğine yönelik, pek çok proje üretilmektedir. 2020 yılı itibariyle ilimizde 8 adet Kültür ve Turizm ve Koruma ve Gelişim Bölgesi bulunmakta olup turizm alanlarının sayılarının arttırılması için çalışmalar devam etmektedir.
Tüm bunların doğrultusunda; sektörümüzün, yatırımcısından çalışanına kadar tüm aktörlerinin ortak gayretleri sonucu ulaştığımız başarının, sahip olduğumuz eşsiz tarih ve doğanın korunarak sürdürülebilir bir turizm anlayışının geliştirilmesinin yanında Mersin'i ulusal ve uluslararası bir turizm markası yapmak hedefiyle, başta sektörün emektar çalışanları olmak üzere tüm turizm camiasının ve halkımızın kırk dördüncü Turizm haftasını kutluyor, ilimize, ülkemize ve turizm sektörüne hayırlı olmasını diliyorum.
Emre DURU
Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürü
